Fatih Sultan Mehmed dönemine ait saray mimarisinden günümüze ulaşabilen en eski örnek, Edirne Sarayı içinde yer alan Cihannüma Kasrıdır. Bu yapı 1452 yılında inşa edilmiştir. Kasır, dikdörtgen planlı ve iki katlı bir yapıdan oluşur. Yapının ortasında yükselen kare planlı kule, en üstte dairesel bir planla yapılan ve külah şeklinde örtülen cihannüma bölümüyle sonlanır. Cihannüma, çevreyi geniş açıyla seyretmek amacıyla yapılmış bir seyir kulesidir. Bu yönüyle Osmanlı saray mimarisinde önemli bir ilk örnektir.
İstanbul’daki İlk Saray Eski Saray (Sarây-ı Atîk-i Âmire)
İstanbul’un fethinden hemen sonra Fatih Sultan Mehmed’in inşa ettirdiği ilk saray, Eski Saray ya da tam adıyla Sarây-ı Atîk-i Âmire’dir. Bu saray, Bizans dönemine ait Theodosius Forumu’nun (bugünkü Beyazıt Meydanı civarı) kuzeyinde yer alıyordu. Günümüzde bu alan İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü ve Süleymaniye Külliyesi’nin arazisini kapsar Fatih Döneminde Hat Sanatının Gelişimi.
1455 yılında tamamlanan bu sarayın mimarisi hakkında detaylı bilgi yoktur. Ancak yüksek duvarlarla çevrili olduğu, farklı yapı gruplarından oluştuğu ve Beyazıt Meydanı’na bakan ana giriş kapısının, bugün İstanbul Üniversitesi’nin anıtsal giriş kapısıyla aynı noktada bulunduğu bilinmektedir. Eski Saray, 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırıldığı Vaka-i Hayriye olayından sonra II. Mahmud tarafından büyük ölçüde yıktırılmış, yerine yeni kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye ordusu için Bâb-ı Seraskerî binaları yapılmıştır. Daha sonra bu binalar da yıkılarak 1865 yılında Sultan Abdülaziz’in yaptırdığı bugünkü yapılar inşa edilmiştir.
Topkapı Sarayı Osmanlı İmparatorluğu’nun Kalbi
Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’daki ikinci sarayı, bugün Topkapı Sarayı olarak bilinen, özgün adıyla Sarây-ı Cedîd-i Âmire’dir. İnşası 15. yüzyılın üçüncü çeyreğinde başlamıştır. 1856 yılında Dolmabahçe Sarayı tamamlanana kadar, padişahların ana ikametgâhı ve Osmanlı devlet yönetiminin merkezi olarak kullanılmıştır Tour Guide Sofia.
Topkapı Sarayı, birbirini izleyen dört avlu etrafında yerleştirilmiş birçok yapıdan oluşan büyük bir komplekstir. Sarayın planı, Osmanlı yönetim ve tören düzenine göre tasarlanmıştır. Her bir avlu, saray teşkilatındaki farklı görevlerin yerine getirildiği mekânları barındırır.
Fatih Döneminden Kalan Yapılar
Topkapı Sarayı’nda Fatih döneminden günümüze ulaşan belli başlı yapılar şunlardır: Sur-u Sultani (saray alanını çevreleyen dış sur), Bâb-ı Hümâyûn (ana giriş kapısı), Çinili Köşk, Fatih Köşkü, Ağalar Camii, harem bölümlerinin bazı kısımları ve mutfak yapıları.
Bu yapılar arasında özellikle Bâb-ı Hümâyûn, mimari ve süsleme açısından dikkat çeker. Ayasofya’nın hemen yanında bulunan bu kapı, görevli odalarıyla çevriliydi ve üzerinde sonradan yıkılan bir köşk bulunmaktaydı. Sivri kemerli bir eyvan, kapının üzerini kuşatır. Kemerin içinde, dönemin ünlü hattatı Ali bin Yahya es-Sûfî tarafından yazılmış olan Hicr Suresi’nin 45-48. ayetleri yer alır. Bu yazılar, taş üzerine son derece zarif bir hatla işlenmiştir. Kapı ile kemer arasında bulunan ikinci kitabede ise saray surları “kal’a-i mübarek” yani “mübarek kale” olarak tanımlanır ve kapının 1478 yılı Kasım-Aralık aylarında yapıldığı belirtilir.